Pinar Aylin
Biyografisi
1972 yılında İzmir'de doğdu. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü mezunu. Müzik kariyerine başlamadan önce, TRT İzmir Televizyonu ve çeşitli özel kanallarda sunuculuk ve yapımcılık deneyimleri var. Bir kamyonetin arkasında çektiği ve oldukça sevimli göründüğü "Deliler Gibi" şarkısının klibiyle bir anda şöhreti yakaladı.
1972 yılında İzmir'de doğdu. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü mezunu. Müzik kariyerine başlamadan önce, TRT İzmir Televizyonu ve çeşitli özel kanallarda sunuculuk ve yapımcılık deneyimleri var. Bir kamyonetin arkasında çektiği ve oldukça sevimli göründüğü "Deliler Gibi" şarkısının klibiyle bir anda şöhreti yakaladı.
Müziğin yanı sıra, sunuculukluk da onun sevdiği bir alan. Geçtiğimiz günlerde, bir sabah programında sunuculuk yaptı. Ama yeni albümünün çalışmalarına konsantre olmak için bu görevi bıraktı.
Yalan Rüzgarı'nın yakışıklı Dany'si, Michael Damian'la yaptığı düet, müzik kariyerinde önemli bir aşama oldu. Damian'ın, albümünü dinlediği Türk kadın vokaller arasından kendisini seçmiş olması, Pınar'ı çok mutlu etti. Michael Damian'la birlikte, "Don't Make Me Wait" parçasına, İngilizce ve Türkçe olarak düet yaptılar. Büyük beğeni toplayan parça, Damian'ın, Amerika'da çıkardığı albümde de yer aldı.
Parçanın klibi, Türk kanallarının yanı sıra Amerikan MTV ve E Channel'de sık sık yayınlandı. Aynı parça, Aylin'e bir de ödül getirdi. Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi'nin düzenlediği 1. Bahar Şenliği Özel Ödülleri'nde "En İyi Pop Kadın Sanatçısı Ödülüne" layık görüldü.
Aşkı, bir fedakarlık olarak algılayan Pınar Aylin, şu sıralar evli olduğu Mert Tokatlıoğlu ile, Mert'in, uzun yıllar Hollanda'da olmasından kaynaklanan ayrılık acıları yaşadı. Ama aşk sınır tanımıyordu. Günde defalarca telefonla konuşan sevgililer, Pınar'ın hasrete dayanamaması nedeniyle de sık sık Hollanda'da bir araya geliyorlardı. Şu sıralar, Pınar'ın evinde bulunan bir çok eşya ve çiçek de, o dönemlerde, Hollanda'dan satın alınarak Türkiye'ye getirilmiş. Pınar, antika eşyalardan da çok hoşlanıyor. Pınar'ın eşi Mert Tokatlıoğlu, bankacı ve evde tertibe çok önem veren bir insan. İkisi de seyehat etmeyi, santranç oynamayı, film izlemeyi çok seviyor.
Pınar, herkesin evliliği yürütebilecek güçte olmadığını, ancak birbirini çok seven ve tanıyan insanların birlikte yaşayabileceklerine inanıyor. Bir kolonyalı mendil hastası. Çantasından kolonyalı mendili eksik olmuyor. Çantasından eksik olmayan, sadece kolonyalı mendiller değil, abur cubur yiyecekler, cep telefonu, kağıt, kalem, fotoğraflar da daima Pınar'ın çantasında yerlerini alıyorlar.
Türkiye'nin her köşesini seviyor ama özellikle, Çeşme'nin onun için büyük önemi ve değeri var. Orada yazlıkları olduğu için çocukluğu ve ilk gençliği Çeşme'de geçmiş. Pınar, kişiliğini birbirinden bağımsız hareket eden bir çok karakterin oluşturduğunu söylüyor. Onları dörde ayırmış, biri doğal, çocuksu, öteki, katı ve realist, diğeri, sulu gözlü, duygusal, dördüncüsü ise, deli dolu, neşeli.
Pınar, müziğin, çevreci sanatçılarından biri. Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın aktif bir üyesi olan sanatçı, geçtiğimiz yıllarda da "Bir Fidan Sizden, Bin Şarkı Bizden" konserlerinde de görev almıştı. Özellikle orman yangınlarına çok üzülen Pınar, bu konuda gösterilen bir filmi izlerken daima gözlerinin dolduğunu hatta ağladığını söylüyor. Filmde, bir orman yangınında, yavrularını kurtarmaya çalışırken, yanarak ölen bir anne kuş görüntülenmiş. Pınar'ın kolundaki, panda dövmesinin de özel bir anlamı var. Panda, Dünya Çevre Koruma Vakfı'nın amblemi.
Pınar için diğer bir önemi ise, çok sevdiği bu hayvanların nesillerinin hızla tükeniyor olması. Pınar'ın tutkularından birisi de güneş... Güneşe ve ondan yayılan ışığa duyduğu sevgi, onun ikinci albümünün adını "Güneşten" koymasına neden olmuş.
Pınar'ın erkek kardeşi Efe de şu sıralar albüm hazırlama çalışmaları içerisinde. Yakında onun şarkılarını da dinleyeceğiz. Pınar, sürekli yediği halde, formunu koruyan ender insanlardan biri. Yemeğin üstüne, çikolata ve cips yemesiyle tanınıyor.