Fuat Saka
1952 yılında doğan Fuat Saka, İstanbul’da resim, Fransa ve Almanya’da da müzik eğitimi aldı. İlk albümünü 1982 yılında “Yıkılır Zulmün Son Kaleleri” adıyla çıkardı. Bir yıl sonra da “Ayrılık Türküsü” albümünü piyasaya sürdü. 1980’li yıllarda uzun bir süreliğine yurt dışına çıkan sanatçı, “Kerem Gibi (Nazım Hikmet Şiirleri)” albümünü 1984 yılında çıkardı.
Sanatçı, dördüncü albümü “Sevdalı Türküler”i 1987 yılında çıkardıktan bir yıl sonra “Nebengleis (Kenardaki Ray)” albümüyle çıktı sevenlerinin karşısına. Daha sonra bu albümü 1989’da çıkardığı “Askaros”, 1991 yılında piyasaya sürdüğü “Semahlar ve Deyişler” ve 1993’de çıkardığı “Şiirce” albümü izledi. Müziğine “Lazca-caz” yakıştırması yapılan Fuat Saka, 1994 yılında çocuklar için düzenlediği “Torik Balıklar Ülkesinde” albümü müzik marketlerde yerini aldıktan iki yıl sonra, 1996’da Demir Gökgöl’le “Arhavılı Ismail” albümünü çıkardı.
Yerli ve yabancı müzisyenler için düzenlemeler yapan Saka, Lazutlar serisinin ilki olan “Lazutlar”ı 1997 yılında sundu hayranlarına. Üretken ve kaliteli müzik yapan birkaç sanatçıdan biri olan Fuat Saka, bir yıl sonra da “Sen” albümüyle çıktı hayranlarının karşısına. Serinin ikinci albümü olan “Lazutlar II”yi 2000 yılında, “Perçem Perçem” kasetini de bir yıl aradan sonra 2001 yılında çıkardı.
Son yıllarda Türk müzikseverler tarafından çok sevilmeye başlanan sanatçı, serinin üçüncü albümü olan “Lazutlar III”ü 2002 yılında bitirdi ve piyasaya sürdü. Yaptığı müziklerle bir kültür elçisi gibi çalışan Saka, uluslararası birçok solo konser verdi ve Almanya, Fransa, Danimarka ve Türkiye’den birçok müzisyenle çalıştı. Müzik hayatını İstanbul – Hamburg – Paris üçgeninde sürdüren sanatçının grubu Alman, Amerikalı, Gürcü ve Azerbaycanlı müzisyenlerden oluşuyor.
1989 yılında ASM Müzik'ten çıkan albümde Türkiye'nin çeşitli yörelerinden derlenmiş on dört halk türküsü yer alıyor. Fuat Saka bize adeta ülke turu attırıyor, damağımızda farklı tatlar bırakıyor.
Albüme katkıda bulunan yabancı isimler ise dikkat çekiyor. Bu, sanatçının evrenselle yereli ne kadar başarılı bir şekilde birleştirdiğinin kanıtı.
Kültür adamı olarak bilinen Fuat Saka, bu albümünde Alevi kültüründe çok önemli yer tutan semah ve deyişlere yer veriyor. Değişik yörelerden 15 semahın bulunduğu kaset 1994 yılında ASM Müzik'ten çıkmış.
1998 yılında çıkan albüm, ismini içindeki "Lazutlar Salkım Saçak" şarkısından alıyor. "Lazut" Rumca ve Lazca'da "mısır" demek. Kelime bize yabancı olduğu için Fuat Saka'nın ismini Lazut, Lazutlar'ı da onun grubu zannedenler çok olmuş.
Albümün içinde Türkçe, Yununca, Gürcüce ve Lazca Karadeniz şarkıları yer alıyor. Usta bir ekip tarafından hazırlanan albüm, etnik müzik severleri tam anlamıyla tatmin edecek gibi gözüküyor...
Fuat Saka'nın ağzından LAZUTLAR II:
"Türkiye müzik kalitesinin olumlu değişmesinin yolunu açma çabasına omuz veren o kadar çok dostumla beraber oldum ki, onların manevi pratik destekleri elinizdeki bu çalışmayı hazırlamamda önemli bir rol oynadı.
Lazutlar-1'in başarısının ardından Lazutlar-2 benim için kaçınılmazdı.Çünkü Lazutlar-1 çok beğeni topladı. Onun devamı olan Lazutlar-2'yi sizlere bir belgeselin devamı olarak sunmakta, bu nedenle hiç tereddüt etmedim.
Elinizdeki albüm için Hamburg'tan İstanbul'a İstanbul'dan Trabzon'a, Trabzon'dan Selanik'e kadar bir yılı aşkın bir zaman kemençenin peşinden koşturdum. Sevgili Taşkın Ofluoğlu'nun ve Osman Yazıcı'nın Karadeniz müziği ve horon hakkındaki geniş deneylerinden, sevgili İbrahim Can'ın bilgi ve birikiminden olanaklarım ölçüsünde yararlanmava çalıştım. Taşkın vasıtasıyla tanıştığım yaşayan en önemli kemençecilerden biri olan Kosta Siyamidis ile tarihi karşılaşmamız Selanik'te gerçekleşti. Onunla bu çalışmanın ilk kayıtlarını orada başlattık. Bir enstruman ancak bu kadar büyük bir aşkla sevilir. Bu alışverişlerde, Trabzon müziğinin bizde yaşanan tarafı ve Selanik'teki Trabzon'luların yaşattıkları tarafının küçük bir bölümünü bu çalışmaya aktarmaya çalıştım.
Onların Selanik'te ürettiklerinin bir kısmını Karadeniz şivesiyle Türkçeleştirdim (kendi textlerimle) onlarsa Taşkın'ın bizden götürdüklerini Rumcalaştırdılar.
Doktor Antonyadis, Selanik'te yaşayan iyi bir Maçkalı ozan. Onun dizeleri Hui Hui'yi Türkçeleştiremedim, çünkü yanı güzellikte sunamamaktan korktum. Oturdum bir güzel Rumcasını öğrenip orijinal söylemeye çalıştım. Gayet tabi Arhilias ve yannis Kurtidis ile de tanıştım. Onlar Kostanın kemençesi eşliğinde büyük bir dünya korosu gibiler otantikliğin önemli iki sesi. Yıllardır beraber müzik yaptığım Gürcü dostlarım Zurab ve Zaza lstanbul'a kayıtlara gelirken, bana ülkelerinin iki parçasını da beraber getirdiler. Biri Batumlu Süleyman, diğeri ise Suliko. "Batumlu Süleyman" parçası onun pazardaki patates satarken yaşadıklarını anlatır. Suliko ise aşağı yukarı tüm dünya dillerine çevrilip söylenmiş bir parça onuda Gürcüce ve Türkçe seslendirdik. (Bu parçadaki vokali için Hilmi Yarayıcı dostuma bir kez daha teşekkürler ) Suliko kaybedilip tekrar bulunan bir sevgilidir bu şarkıda. Eleştrileri yerinde müdahaleleri ve herşeyden önemlisi ogüzel yüreğiyle sevgili dostum Nedret Sekban'nın kayıtlar sırasında, parçaları dinlerken coşkuyla horon oynaması ve kendi kayıt çalışmasıymış gibi tüm parçaları defalarca dinleyip, olumlu müdahalelerde bulunmasını tabiki unutmayacağım. Ve Can Halman: Karadeniz müziğine, horona olan sevgisi, yakın dostluğu ile hep yanımızda. Can; teşekkürler. Osman Yazıcı, korunmaya alınması gereken bir otantiklik, bir derya gibi. Remzi Temelli Kemençesi ile çok şeyi yakalamama yardımcı oldu.Teşekkürler Remzi. Eşim, sevgilim, aşkım Gülsen Diyaroğlu Saka'ya ne söylesem azdır. Sabahlara kadar süren kayıtlar nedeniyle bazen aynı evde yaşadığımız, ve ben kayıtları aynı yerde gerçekleştirmiş bulunduğum halde, günlerce görüşemedik. Sabrını ve desteğini unutmayacağım Gülsen'ciğim. Ayrıca "Alaca Katu Mota" için Hüseyin Acar' a sonsuz teşekkürler. Bu çalışma tamamen akustik enstrumanlar ile kaydedilmiş olup kayıt süresi aralıklarla 6 ay sürmüştür. (Ekim 1999-Nisan 2000) kayıtların bir kısmı Selanik'te, bir kısmı Hamburg ve İstanbul'da gerçekleştirilmiştir. Kayıtlar ve çalışmalar sırasında emeği geçen herkese sonsuz sevgiler ve teşekkürler.
LAZUTLAR III
Fuat Saka'nın ağzından 1998 yılında başlayan serinin üçüncü ayağı olan LAZUTLAR III:
"Lazutlar III; Lazutlar ve Lazutlar II gibi yine uzun bir ön hazırlıktan sonra gerçekleşti. Kemençeyi, bu çalışmada armonik ve ritmik enstrumanlarla buluşturduk. "Göç" parçasında bir konçerto ile karşılaşacaksınız. Ayrıca Katip Şadi ustanın muhteşem yay tekniğini "Irmak Sıra" adlı parçada sizlerle paylaşmak bana büyük mutluluk veriyor. "Pehlivan" adlı parçayı Zaza ve Zurap getirdiler Gürcistan'dan. Gürcülerin meydan güreşleri sırasında çaldıkları bu parçayı Gürcüce ve Türkçe yorumladık sizlere. Daha çok kendi bestelerime yer verdiğim Lazutlar III'te tüm enstrumanlar akustik çalındı. "Göç" ve "Şıngıraklı" adlı parçalar canlı kaydedildi.
...
Emek veren herkese teşekkürler..."
Fuat Saka Milliyet gazetesinin haftasonu ekine verdiği röpörtajda bu albümü Lazutlar serisinin diğer albümlerinden ayıran özelliğinin ilk defa verilen 7 dakikalık kemençe konçertosu ve kendisinin ilk defa davul çalması olduğunu belirtiyor. DMC Müzik'ten çıkan kasetteki beş şarkının söz ve müziği Fuat Saka'ya ait.Sanatçı serinin dördüncü albümünü istek gelirse değil, kendisi isterse çıkaracağını söylüyor.
SEÇMELER I/II
Fuat Saka'nın Yeni Dünya Müzik'ten çıkan Seçmeler I ve Seçmeler II albümleri sanatçının daha önce çıkan albümlerindeki bazı sevilen parçalardan ve özenle seçilmiş yeni eserlerden oluşuyor.
Bir çok kaseti olan sanatçı, bu çalışmayla sevenlerine mutlaka edinilmesi gereken bir arşiv sunuyor.
Karadeniz türküleriyle tanınan sanatçının değişik yöre ve kültürlere yönelik çalışmaları da bu albümlerde bulunabilir.
SEÇMELER I
Atladım Girdim Bağa
Hasret
Dost Kervanı
Liman İşçisi
Yediverenler
Karadut
Nazım'a Saygı
Oy Beni
Davet
Karıma Mektuplar'dan
Laz İsmail
Bahr-i Hazer
En Güzel Deniz
SEÇMELER II
Ana Ağıdı
Ayrılık Türküsü
Bebek (Nenni)
Ötme Bülbül
Hudey
Karlı Kayın Ormanı
Exil
Bize Dair
Nesini Söyleyim
Drama Köprüsü
Askaroz
Fındık Dalları
Dırvana
Dereboyu
Gökteki Yıldız
Aman Of
DİĞER ALBÜMLERİ
Yıkılır Zulmün Son Kaleleri (1982)
1982 yılında Yeni Dünya Müzik'ten çıkan ve sanatçının ilk albümü olma özelliğini taşıyan bu kasette on bir parça yer alıyor:
Nenni/ Bebeğe Ağıt
Döner Umut Çark İçinde
Ağıt
Karlı Kayın Ormanı
Geyik Avı
Benim Meskenim Dağlardır
Yıkılır Zulmün Son Kaleleri
Mapusane Çeşmesi
Karayel
Otuzüç Kurşundan
Kan Çiçekleri
Ayrılık Türküsü (1983)
Kerem Gibi (1984)
1984 yılında ASM Müzik'ten çıkan ve dünya çapında şairimiz Nazım Hikmet'in Fuat Saka tarafından bestelenmiş şiirlerinden oluşturulmuş bu albümde on iki parça yer alıyor:
Davet
Karıma Mektuplar
Laz İsmail
Asker Kaçağı
Beyazıt Meydanındaki Ölü
Vasiyet
Kerem Gibi
Bahr-i Hazer
Nazım'a Saygı
Güzel Günler
Karlı Kayın Ormanı
Bulutlar Adam Öldürmesin
Sevdalı Türküler (1987)
Nebengleis (Kenardaki Ray) (1988)
Şiirce (1993)
Torik Balıklar Ülkesinde (1994)
ARHAVELİ İSMAİL
Arhaveli İsmail'in Hikayesi
Gene Memleketim Üstüne Söylenmiştir
Bir Kamyonla Bir İnsanın Hikayesi
Mavi Gözlü Dev Minnacık Kadın
Bir Hazin Hürriyet
Akrep Gibisin Kardeşim
Atlantiğin Dibinde Uzanmış Yatıyorum
Bugün Pazar
Müziklerin Fuat Saka, yorumlamanın Demir Gökgöl tarafından yapıldığı albüm yine "Kerem Gibi" albümü gibi Nazım Hikmet'in şiirlerinden oluşuyor. 1996 yılında DMC Müzik'ten çıkan albümde sekiz şiir yer alıyor.